icon

İster bir birey, ister bir şirket olun, hukuki sorunlarla karşılaştığınızda yanınızda olacağız. Çünkü biz, hukukun aramızdaki bağı olduğuna inanıyoruz.

Ceza Hukuku

  • 31 Mart 2024

Ceza Hukuku

Ceza hukuku, kamu hukukunun suç ve cezanın soruşturulmasına odaklanan kısmıdır. Genel ve Özel Ceza Hukuku olmak üzere iki ayrı hukuk alanından oluşur.Genel hukuk kavramı, suç kavramının anlamı, suçun maddi ve manevi adaleti, hukuku düzenleyen genel ilkeler, ceza kavramının tanımı ve suç kavramının tanımı, suçun nedenleri ve suçu ortadan kaldıracak nedenler olmak üzere her türlü suçla ilgili ilke ve teorileri içermektedir.Özel ceza hukukunun konusunu ülke kanunlarına göre suç sayılan davranışlar, bunların tanımları ve aralıkları, birbirlerinden farklılıkları ve bu suçlara ilişkin cezalar oluşturmaktadır.Yozgat ve diğer illerde de sürekli dava alan UYAR Hukuk Bürosu; başta suç duyuruları, cinsel saldırı suçları, dolandırıcılık, kasten/taksirle adam öldürme ve hırsızlık olmak üzere her türlü ceza hukuku uyuşmazlıklarıyla ilgilenmektedir. Başarılı, çözüm odaklı avukat kadrosuna sahip, başarılı bir hukuk firmasıdır. Bunların yanında müvekkillerine her daim bilgi akışı sağlayan ve danışmanlık veren, müvekkilini mahkeme nezdinde davalı ve/veya mahkemeye karşı temsil eden avukatlardan oluşmaktadır.

Ceza hukuku nedir?

Ceza hukuku, ceza davalarını inceleyen, hüküm ve yaptırımlar öngören bir hukuk dalıdır. T.C. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlandığı üzere suçun anlamı ve cezanın miktarı kanunda düzenlenmelidir. Buna suç ve cezanın kanuniliği ilkesi denir. Hiç kimseye belirsiz bir suçtan dolayı ceza verilemez ve hiç kimseye kanunda öngörülen cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Ceza Hukukunun Temel İlkeleri Nelerdir?

Geçmişten günümüze devam eden toplumsal ilişkilerde halkın, malın ve ülkenin bekasını ve refahını sağlamak için bir takım özel eylem ve yaptırımlar uygulanmıştır. Toplumsal eylemlerde ilk başta misli ile karşılık verme, diyet gibi cezalar verilirken bu cezalar günümüzde, bireyin hürriyetten alıkoyma cezası ve güvenlik tedbiri uygulama ile para cezasına kadar yaptırımlar uygulanmaya başlamıştır. Tüm bu değişim serüveninde sosyolojik yapının değişmesi ve kendini geliştirmesiyle suç ve cezalara dair temel ilkeler yerleşmiş olup, anayasalar, kanunlar, uluslararası sözleşmeler ve benzeri düzenlemeler temellerinde hep bu ilkeleri barındırmıştır. Ceza hukukuna dair başlıca temel ilkeler şöyledir:

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi

Bu ilke, suç ve ceza teşkil eden fiillerin hukuka uygun olması gerektiğini belirtmektedir. Hukuk, suçun ve suça ilişkin olarak belirlenen cezanın kanunda öngörülmesi gerektiği anlamına gelir. Hatta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun M.2/1 maddesinde bu konu şu şekilde ele alınıyor: Kanunda “Açıkça suç teşkil etmeyen bir davranıştan dolayı kimse cezalandırılamaz ve dokunulmazlıktan yararlanılamaz” deniliyor. “Kanunların öngördüğü durumlar dışında hiçbir yaptırım veya güvenlik tedbiri uygulanmayacaktır.” şeklinde bir kontrol bölgesi buluyoruz.

Suçta ve Cezada Kusur İlkesi

Suç işleyen kişinin cezalandırılabilmesi için kişinin isnat yeteneğine sahip olması gerekir. İsnat kabiliyetine sahip olmayan bir bireyin suç barındıran bir eylemi gerçekleştirmesi halinde bireye herhangi bir ceza verilemeyecektir. Şöyle ki; akıl dengesi yerinde olmayan ve 12 yaşından küçük çocuklar için isnat yetenekleri mevcut olmaması sebebiyle kendilerine herhangi bir ceza verilemez. Bu sebeple belli bir isnat yeteneğine sahip küçükler (12<x<18) için cezada, kanunda öngörülen oranda indirim yapılır.

Suç ve Cezanın Şahsiliği İlkesi

Suç ve suçun karşılığında öngörülen ceza tamamen kişiseldir. Hiçbir birey işlemediği bir suçtan kaynaklı cezalandırılamaz. Bu sebeple bir bireyin yakınlarının işlediği suç yüzünden kimse cezalandırılamaz ve güvenlik tedbirine tabii olunamaz.

Belirlilik İlkesi

Suç teşkil eden bir eylemin cezalandırılabilmesi için sadece kanuni olmaları yeterli gelmez. Suç teşkil eden eylemlerin ve bu eyleme kanunda karşılık verilecek cezaların açıkça ifade ediliyor olması gereklidir. Suça sebebiyet veren eylemin basit ve nitelikli hallerine ilişkin tanım açıkça yapılmış olmalı ve söz konusu suça karşı verilecek ceza da açık ve net olarak belirlenmiş olmalıdır. Bir başka ifadeyle ceza miktarı ve niteliği belli olmayan tüm suçlar için Belirlilik İlkesi gerçekleşmemiş olacaktır.

Kıyas Yasağı

Kıyas, kanun maddelerinde açık şekilde suç olarak tanımlanmamış bir eylemin, yapılan eylem ile bazı yönlerden benzerlik gösteren başka bir eyleme ilişkin suç tanımı kapsamında değerlendirilmesidir. Kıyasta boşluk vardır, olaya uygulanabilecek bir hüküm yoktur. Kanun maddesinde ceza miktarı ve niteliği belli olan başka bir olay ile benzerlik kurularak, söz konusu hüküm bu eyleme de uygulanmaya çalışılır. Böyle bir durumda karşısında kanunda net ifade olunmamış bir eylem, kıyas yolu ile suça konu olamaz ve böyle bir eylemden dolayı cezaya da çarptırılamaz.

Ceza Davası Nasıl Açılır?

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda bazı suça konu eylemlerin soruşturulması şikâyete bağlıyken kimi eylemler için ise savcılık tarafından resen soruşturma yapılır. İster şikâyete yoluyla ister savcılık tarafından doğrudan harekete geçilebilen bir suç olsun, şikayetçi tarafından direkt kolluk kuvvetlerine başvurabilir ya da cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulabilir. Ancak suç unsurlarının oluşup oluşmadığı, ağırlaştırıcı nedenlerin bulunup bulunmadığı, suçun nitelikli hali ile vücut bulup bulmadığı gibi uzmanlık isteyen konulardan dolayı alanında uzman bir avukat desteği ile suç duyurusunda bulunmak daha faydalı olacaktır.Başvuru sonucu eline dosya ulaşan savcı ise olayı etraflıca inceler, isteği halinde savcı bizzat olay yerine gider. Bu safhaya soruşturma aşaması denir. Savcının olayı soruşturma aşaması sonucunda, suç yer olmadığı kanaati oluşursa Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verir. Diğer ihtimalde, savcı suç işlendiği yönünde bir kanaate varırsa bir iddianame hazırlayıp ceza davası açmak durumundadır.

Ceza Davalarına Hangi Mahkeme Bakıyor?

Ceza davalarına; davanın konusu olan işlenen suçun özelliği ve suç karşılığında tahmin edilen cezanın yıl bazlı miktarına göre farklı mahkemeler ilgilenebilmektedir. 5235 Sayılı Kanun M.12/2’de net olarak ifade edilir ki, 10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlerde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Yine aynı kanunun M.11’de ise “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.” İbaresi bulunmaktadır.UYAR Hukuk ve Danışmanlık, uzun yıllara dayanan tecrübesi ile gerek ulusal gerekse uluslararası alanda faaliyet gösteren müvekkillerine hukukun birçok farklı alanında danışmanlık ve dava takibi hizmetleri veren bir hukuk bürosudur. Yozgat başta olmak üzere İstanbul, Ankara, Kayseri ve daha birçok il için ceza hukuku avukatına ihtiyaç duyuyorsanız iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
Ceza Hukuku Davası Nasıl Açılır?
Ceza Hukuku Avukatı